Hac ibadeti; sağlık, servet ve yol emniyeti yönünden hac yapabilecek durumda olan, hür, akıl sağlığı yerinde ve büluğ çağına ulaşmış müslümanlara farzdır. Bu şartları taşıyan kişinin imkan bulduğunda geciktirmeden hac ibadetini yerine getirmesi gerekir.

İfrad haccı: Aynı yılın hac mevsimi içinde umre yapılmaksızın eda edilen hacdır.
Temettu haccı: Aynı yılın hac mevsiminde, önce umre yapıp ihramdan çıktıktan sonra yeniden hac için ihrama girilerek yapılan hacdır.
Kıran haccı: Aynı yılın hac mevsiminde umre ve haccın ikisine birden niyet edilip ihrama girilerek tek ihramla yapılan hacdır.

Maddi yönden hac yapma imkanına sahip olmayan kişilerin borçlanarak hacca gitmeleri gerekmez. Ancak borçlanarak hacca gitmeleri halinde hac ibadeti geçerli olur. Borcunu daha sonra ödeme gücüne sahip olanların borç alarak hacca gitmeleri uygun olur.

Kendisine hac farz olmuş bir kimse sağlık, yaşlılık vb. bir sorun sebebiyle bizzat hacca gidemeyecek durumda olursa, başka birisini bedel göndererek vekalet yoluyla hac yaptırabilir.

Hacca giden kişinin yolculuğa çıkmadan önce çevresindekilerle helalleşmesi haccın adabından sayılmıştır. Ancak helalleşme, haccın sıhhatinin şartlarından olmadığı için helalleşmeden hacca giden kişinin haccı geçerlidir.

Hz. Peygamber (s.a.s.), "Kim Allah için hacceder de kötü söz ve davranışlardan ve Allah'a karşı gelmekten sakınırsa, (kul hakkı hariç) annesinden doğduğu günkü gibi günahlarından arınmış olarak döner." buyurmuştur.

Mescid-i Nebevi'de kılınan bir namaz, Mescid-i Haram hariç diğer mescitlerde kılınan bin namazdan daha faziletlidir. Ancak 40 vakit namaz kılmak zorunlu değildir ve bu konudaki rivayetlerin sıhhati tartışmalıdır.

Mekke'nin kutsallığı o bölgenin taşına, toprağına değil, bizzat mekanın kendisine aittir. Teberrük amacıyla Hicaz bölgesinden taş veya toprak getirmenin dini bir dayanağı yoktur.

Farz olan hac için yanında bir mahremi varsa ve diğer şartları taşıyorsa kocası, kadının hacca gitmesine engel olamaz. Umre farz olmadığı için, yanında mahremi olsa bile kocasının izni olmadan bir kadın umreye gidemez.

Arefe ve bayram günleri (teşrik tekbirlerinin getirildiği 5 gün) dışında her zaman umre yapılabilir. Arefe günü sabahından bayramın 4. günü güneş batıncaya kadarki süre içinde umre yapmak tahrîmen mekruhtur.